24 Aralık 2009 Perşembe
Sergiden Görünümler
Hazreti Ali
semah
Aynı desenin iki farklı kaatı tekniğiyle tek renkli oyma ve çok renkli katlı teknikle çalışılması
Ehl-i Beyt Vakfında Kaatı sergisi
Alibeyköydeki Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Merkezinde 17-28 Aralık arasındaki İftar , aşure,konferans ve kültürel faaliyetleri kapsayan Muharrem Ayı etkinlikleri kapsamında benim Kaatı Sergim de vardı.
Vakıf başkanı Sayın Fermani Altun'un Kaatı sanatının daha fazla duyulması ve görülmesi amacımı destekleyerek Vakıf binasında Kaat'ı Sergime yer verdi.
Sergimin açılışını TBMM Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin Bey yaptı.
Sergilenen Kaatılrı inceleyen Meclis Başkanı ve maiyetindekilerle Kaatı Sanatı hakkında konuştuk.
Eski Başbakanlarımızdan Sayın Yıldırım Akbulut ve Adalet eski Bakanı Sayın Oltan Sungurlu da ilgileriyle beni onurlandırdılar
İftar yemeğinden sonra Vakıf tarafından satın alınan Hazret-i Ali konulu kaatı çalışmam Sayın Mehmet Ali Şahine hediye edildi.
Sayın Başkanın hediyesini alırken sergim ile ilgili güzel sözler söylemesi beni sevindirdi.
İftar sırasında Sayın Bedia Akartürk ve İkbal Gürpınarla birlikte yemek yedik semah ve sema gösterilerini izleyip Bedia Akartürk ün türkülerini dinledik.
Gördüğümüz ilgiden mutlu olarak geceyi sonlandırdık.
14 Aralık 2009 Pazartesi
Kişisel Sergilerim ve sergi daveti
2000 yılında Isparta SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Süsleme Sanatları Bölümünde misafir öğrenci olarak derslerine katıldığım Hasan Türkmen Hocamdan öğrenerek başladığım kaatı sanatı ile ilgili çalışmaklarımı ilk kez
26 -30 Temmuz 2002 de Denizli Serinhisar Belediyesinin konuğu olarak açtığım sergide sergiledim.
2003 yılında Bilecik Bozüyük Belediyesi himayesinde Bozüyük'ün kurtuluş haftası etkinliklerinde ikinci sergim açıldı.
2004 yılında Romanya Köstence de 11.Türk Dünyası Gençlik Kurultayında sergilenen kaatılarımdan kalan bir kaç çalışma ve
2009 yılı şubat -Haziran arası kurs faaliyetimizle benim ve öğrencilerimin çalışmaları Ankara-,İzmir ve Uşak illerinde karma sergilendi.
Şimdi de dördüncü kişisel sergim İstanbulda açılıyor
Muharrem Ayı dolayısıyle 17-28 Aralık 2009 tarihleri arasında DÜNYA EHL-İBEYT VAKFI Etkinlikleri esnasında Alibeyköy Veysel Karani Caddesindeki Vakıf Genel Merkezinde Kaat'ı Sergim de yer alıyor.
Hepinizi bekliyorum
9 Aralık 2009 Çarşamba
İzmirde kaatı yapıyoruz
Ankaradaki İzmirliler Derneğinin hazırladığı ve benim öğretici olarak görev aldığım proje 2009 Şubat Ayında başlayıp Haziran ayında sona erdi.
Oldukça ilgi gören çalışmamız sonucunda 25 katılımcı ile projeyi bitirip çalışmalarımızı 4 kez sergiledik.
İlki EGEM Fuarı kapsamında Ankara Atatürk Kültür Merkezinde ,ikincisi Ankarada Vakıflar Müzesinde
Üçüncü sergileniş
İzmir Karşıyaka Belediyesi Geleneksel sanatlar sergisinde konuk olarak götürebildiğimiz eserlerimizle katıldığımız sergiydi.
Dördüncü kez ise Egem Fuarındayken söz verdiğimiz Uşak Belediyesinin kurtuluş haftası münasebetiyle bize tahsis edlen salonda açtığımız sergiydi.
Sergiler esnasında Kaatı sanatının türk Milletinin en eski geleneksel sanatlarından olduğu halde adının pek duyulmamış olduğunu gelen ziyaretçilerle konuştuk.
Çalışmalarımızın ilgi ve beğeni görmesi ile hepimiz sevindik.Hem kendi adımıza hem de Kaat'ı Sanatına ilgi duyulması çok güzeldi.
Zira Osmanlı İmparatorluğundan çıkıp dünyaya yayılıp ilgi gördüğü halde bizde neredeyse unutulmuş olan bu sanat Sayın A.Süheyl Ünver tarafından yeniden ihyâ edildikten sonra öğrenen ,icra eden,öğretenler artmış ve rağbet görür olmuştu.
Bu durumda Dernek Eski Bşk.Zehra Zihnioğlu ve proje grubu yeni bir proje hazırladılar.
Yukarda afişini gördüğünüz proje 2010 yılı Ocak ayında İzmir Karşıyakada başlayacak.
Katılımın ücretsiz olduğu bu projede bizimle beraber olmak isteyenlerin
369 2790 NO LU telefondan Havva Hanıma kayıt yaptırabilecekler.
O halde Kaatı sanatını seviyor ve onunla ilgili bilgi beceri kazanmak istiyorsanız İzmirde buluşalım
1 Aralık 2009 Salı
Proje onaylandı İzmire gidiyoruz
Genc-iz topluluğu ve Zehra Zihnioğlunun hazırladığı ikinci proje Ulusal Ajanstan olur aldı.
Bu projede de benimle beraber kaatı sanatıyla ilgili çalışmalar ve yanısıra geleneksel sanatlardan sürpriz eğitimler olacak. Programla ilgili bilgileri daha sonra paylaşacağım.Şimdilik Aralık ayının sonuna doğru başlayabileceğini ve İzmirde gerçekleşeceğini söyleyebilirim.
Etiketler:
benim kaatılarım,
kaat'ı sanatı,
katığ,
silhuetten papiere
31 Ekim 2009 Cumartesi
Uşak ilinde sergi
Haziran Ayındaki Egem Platformu Etkinliği sırasındaki sergimizde Uşak Belediyesinden teklif almıştık.31 Ağustos Pazartesi günü Türk Kültürünün unutulmaya yüz tutmuş en önemli sanatlarından biri olan kağıt oymacılığı Kaatı Sanatı Sergisi Atatürk Kültür Merkezi"nde saat 15.30"da açıldı.
Ben yurt dışında olduğum için sergiye katılan kaatı sanatı örneklerimizi beni temsilen kızım Nimet götürdü.
Ankaradaki İzmirliler Derneği Başkanı Zehra Zihnioğlu ve eşi Ersin Zihnioğlu Bey,konukları Alim Sarıaslan Bey,Nimet Güler
Zehra Hanım ve Alim Bey
Projeyi gerçekleştiren ekipten Ayşe Bağırıcıoğlu Nimet Güler ile
Ben yurt dışında olduğum için sergiye katılan kaatı sanatı örneklerimizi beni temsilen kızım Nimet götürdü.
Ankaradaki İzmirliler Derneği Başkanı Zehra Zihnioğlu ve eşi Ersin Zihnioğlu Bey,konukları Alim Sarıaslan Bey,Nimet Güler
Zehra Hanım ve Alim Bey
Projeyi gerçekleştiren ekipten Ayşe Bağırıcıoğlu Nimet Güler ile
5 Ağustos 2009 Çarşamba
Bunlar da benim kaatilarimdan sergilediklerimiz
Sira geldi bana yani sergideki benim calismalara.
Bunlar benim eski calismalarim ;bazilarini biliyorsunuz
Bunlar ise sergilenmek icin evlerindeki yerlerinden odunc alinarak getirilenler
1
Simdi ise yeni yani bu yil ki calismalarimi goreceksiniz
Bu yabanci bloglardan etkilenerek yaptigim KARGALI ORMAN
Burada ise Turk Halk Ozanlari Serisinden ASIK OMER
Kendisi asker ozanlarimizdanmis.Orduda gorev yapmis bir asker sair oldugu soylenir.
Ayrintili gorunumde gordugunuz gibi sol tarafta yenicerileri ellerinde sancaklari bellerinde kiliclari ile goruyorsunuz.Sagda asigi dinlemeye gelen guzeller.
Tekrar hatirlatayim.Ben eserlerimde genellikle ebru kullanmayi tercih ediyorum burada da yine ve tamamen ebrulardan kestigim bolumleri kullandim
Oncekilerle kiyaslamak isterseniz buraya bakmalisiniz.Ara verdigim 5 yildan sonra yaptiklarimin daha ince ayrintili oldugunu farkedeceksiniz.Buna ragmen dostlarim,onceki cicek temali kaatilarimin ayri bir tadi oldugunu soyluyorlar.
Eh ben de ekleyeyim onlar cizmeden ,tasarlamadan ;tamamen ebrunun ve makasin bir de Nalanin o anki durumu ile kendiliginden ortaya cikmisti ve daha dogaldi.
Bu konuda siz de lutfen fikrinizi belirtin.
3
Bu da Kaygusuz Abdal .On dördüncü yüzyılda yaşamış olan Kaygusuz Abdal bir şair bir mutasavvıf tüm bunların ötesinde yeni ve farklı tanımlar deneyen bir sanatçıdır. Tekke edebiyatı biraz da Kaygusuz Abdal'ı okumakla başlar. Kaygusuz Abdal tekke edebiyatının da kurucusu sayılır. Kendinden sonra gelen bir çok şairi kullandığı farklı imge ve hayallerle hem etkilemiş hem de şaşırtmıştır. Biraz da bu farklı kullanımları nedeniyle çok eleştirilmiş ve çok sevilmiştir. Nükteli söyleyişleri bir yandan övülürken bir yandan da tepkilerle karşılanmıştır. Bu kadar ünlü ve etkili olmasına rağmen Kaygusuz Abdal'ın hayatı ve asıl ismi hakkında kesin bilgiler yoktur. Bu açıdan Kaygusuz Abdal çözülmeyi bekleyen bir bulmaca bir gizem gibirdir. Sözleri ise ilk bakışta adı Kaygusuz yani kaygısız dertsiz gibi görünür. Oysa bu kaygısız sözler tıpkı adı gibi bedel verilmiş kurban edilmiş bir Abdal taşır."diyor http://kitap.antoloji.com
Ben de dagin yamacinda sicrarken vurulmus ceylana ve kaygusuz abdalin yuzundeki keyfe bakin diyorum.Butun resimleri yakindan gormek icin tiklayip buyutebilirsiniz.
Hemsehrim Sair Dertli
Bolu Ili GErede Ilcesi Sahnalar koyunden bir garip ,gariban sairimizdir.Şair Dertli'nin asıl adı Ibrahimdir. Bir cuma gunu carsida saz calarken onu gorup; saza haram ona zindik diyen kadi efendi; camiden iceri girer girmez on safta dertliyi gorunce sasar kalir namaz cikisi yine onu carsida ayni yerde saz clmaya devam ettigini gordugunde ise hikmetini anlar diye soylenegelmistir.Dogru mu bilmem ama ben hemsehrisi olmakla gurur duyarim.
Iznikli Esrefoglu Rumi ve hayatindan kesitler.
"Anadolu'da yaşayan büyük velîlerden, şâir. İsmi Abdullah olup, babasınınki Eşref'dir. Babasının ismi ile şöhret buldu. Babası, Mısır'dan İznik'e göç etti. Eşrefoğlu Rûmî İznik'te doğdu. Doğum târihi belli değildir. 1484 (H. 889)'da İznik'te vefât etti. Türbesi İznik'tedir. Eşrefzâde-i Rûmî diye de bilinir."
TURK halk Ozanlari konusunda bir seri calismami bana ilham ve empoze eden sevgili arkadasim Iznikli Fusun Ozcana tesekkurlerimi de burada belirtmeliyim.
Bu sergide benden bu kadardi.Serinin devami onumuzdeki yil insaallah Izmirde projenin 2.kismi olarak deam edecegimiz surede calisilip sergilenecek.Allah izin verirse.
Bunlar benim eski calismalarim ;bazilarini biliyorsunuz
Bunlar ise sergilenmek icin evlerindeki yerlerinden odunc alinarak getirilenler
1
Simdi ise yeni yani bu yil ki calismalarimi goreceksiniz
Bu yabanci bloglardan etkilenerek yaptigim KARGALI ORMAN
Burada ise Turk Halk Ozanlari Serisinden ASIK OMER
Kendisi asker ozanlarimizdanmis.Orduda gorev yapmis bir asker sair oldugu soylenir.
Ayrintili gorunumde gordugunuz gibi sol tarafta yenicerileri ellerinde sancaklari bellerinde kiliclari ile goruyorsunuz.Sagda asigi dinlemeye gelen guzeller.
Tekrar hatirlatayim.Ben eserlerimde genellikle ebru kullanmayi tercih ediyorum burada da yine ve tamamen ebrulardan kestigim bolumleri kullandim
Oncekilerle kiyaslamak isterseniz buraya bakmalisiniz.Ara verdigim 5 yildan sonra yaptiklarimin daha ince ayrintili oldugunu farkedeceksiniz.Buna ragmen dostlarim,onceki cicek temali kaatilarimin ayri bir tadi oldugunu soyluyorlar.
Eh ben de ekleyeyim onlar cizmeden ,tasarlamadan ;tamamen ebrunun ve makasin bir de Nalanin o anki durumu ile kendiliginden ortaya cikmisti ve daha dogaldi.
Bu konuda siz de lutfen fikrinizi belirtin.
3
Bu da Kaygusuz Abdal .On dördüncü yüzyılda yaşamış olan Kaygusuz Abdal bir şair bir mutasavvıf tüm bunların ötesinde yeni ve farklı tanımlar deneyen bir sanatçıdır. Tekke edebiyatı biraz da Kaygusuz Abdal'ı okumakla başlar. Kaygusuz Abdal tekke edebiyatının da kurucusu sayılır. Kendinden sonra gelen bir çok şairi kullandığı farklı imge ve hayallerle hem etkilemiş hem de şaşırtmıştır. Biraz da bu farklı kullanımları nedeniyle çok eleştirilmiş ve çok sevilmiştir. Nükteli söyleyişleri bir yandan övülürken bir yandan da tepkilerle karşılanmıştır. Bu kadar ünlü ve etkili olmasına rağmen Kaygusuz Abdal'ın hayatı ve asıl ismi hakkında kesin bilgiler yoktur. Bu açıdan Kaygusuz Abdal çözülmeyi bekleyen bir bulmaca bir gizem gibirdir. Sözleri ise ilk bakışta adı Kaygusuz yani kaygısız dertsiz gibi görünür. Oysa bu kaygısız sözler tıpkı adı gibi bedel verilmiş kurban edilmiş bir Abdal taşır."diyor http://kitap.antoloji.com
Ben de dagin yamacinda sicrarken vurulmus ceylana ve kaygusuz abdalin yuzundeki keyfe bakin diyorum.Butun resimleri yakindan gormek icin tiklayip buyutebilirsiniz.
Hemsehrim Sair Dertli
Bolu Ili GErede Ilcesi Sahnalar koyunden bir garip ,gariban sairimizdir.Şair Dertli'nin asıl adı Ibrahimdir. Bir cuma gunu carsida saz calarken onu gorup; saza haram ona zindik diyen kadi efendi; camiden iceri girer girmez on safta dertliyi gorunce sasar kalir namaz cikisi yine onu carsida ayni yerde saz clmaya devam ettigini gordugunde ise hikmetini anlar diye soylenegelmistir.Dogru mu bilmem ama ben hemsehrisi olmakla gurur duyarim.
Iznikli Esrefoglu Rumi ve hayatindan kesitler.
"Anadolu'da yaşayan büyük velîlerden, şâir. İsmi Abdullah olup, babasınınki Eşref'dir. Babasının ismi ile şöhret buldu. Babası, Mısır'dan İznik'e göç etti. Eşrefoğlu Rûmî İznik'te doğdu. Doğum târihi belli değildir. 1484 (H. 889)'da İznik'te vefât etti. Türbesi İznik'tedir. Eşrefzâde-i Rûmî diye de bilinir."
TURK halk Ozanlari konusunda bir seri calismami bana ilham ve empoze eden sevgili arkadasim Iznikli Fusun Ozcana tesekkurlerimi de burada belirtmeliyim.
Bu sergide benden bu kadardi.Serinin devami onumuzdeki yil insaallah Izmirde projenin 2.kismi olarak deam edecegimiz surede calisilip sergilenecek.Allah izin verirse.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)